Bilirkişiliği Başkanına sorduk...











Bilirkişiliği "İzzet Başara ya"  sorduk:





1- Bize kendinizi tanıtır mısınız?

1981 yılında Tokat’ın Erbaa ilçesinde doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Erbaa’da tamamladıktan sonra üniversite eğitimimi Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesinde tamamladım. 2003- 2004 yıllarında Ankara Barosunda avukatlık stajımı tamamladıktan sonra 2005 yılında Ankara hakim adayı olarak mesleğe başladım. Sırasıyla Afyon-Dazkırı Hakimliği, Ankara- Kalecik Hakimliği, Yargıtay Tetkik Hakimliği ve Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimliği görevlerinde bulundum. 2016 yılı Aralık ayından bu yana da  Adalet Bakanlığı Bilirkişilik Daire Başkanı olarak görev yapmaktayım.

2- Bilirkişilik nedir? Kısaca tanımlayabilir misiniz?

Bilirkişi, çözümü özel veya teknik bilgi gerektiren uyuşmazlıkların çözümünde oy ve görüşünü sözlü veya yazılı olarak mahkemelere sunan gerçek kişi ya da özel hukuk tüzel kişisi olarak tanımlanabilir. Başka bir ifadeyle, genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olmayan konularda kendisine başvurulan kişidir.

3- Bilirkişilikte hangi şartlar aranmaktadır?

Bilirkişiliğe kabul şartları 6754 sayılı Bilirkişilik Kanununun 10. Maddesinde sayılmıştır. Özellikle Yeni Bilirkişilik Kanunu ile bilirkişiler için başvuru öncesinde alınması zorunlu bilirkişilik temel eğitimi öngörülmüştür. Öte yandan başvuruda bulunacağı uzmanlık alanında fiilen en az beş yıllık uzmanlık tecrübesi de aranan şartlar arasındadır. 

4- Bilirkişi listelerindeki kişilerin iş yoğunluğu aynı oranda mıdır?

Resmi bilirkişi listelerinde Türkiye çapında toplam 38 bin civarında bilirkişi kayıtlıdır. Bu aşamada her bilirkişinin aynı oranda bilirkişi görevlendirmesi aldığından maalesef bahsedemiyoruz. Bunda da en büyük etkenlerden biri mahkemelerin belli bilirkişilerle çalışma alışkanlığıdır. Yeni sistemde Bilirkişilik Kanunu uzmanlık alanlarına göre bilirkişilerin aylık bakacakları iş sayılarının belirlenmesi görevini Bilirkişilik Daire Başkanlığına vermiştir. Bu kapsamda çalışmalarımız yürütülmekte olup tamamlandığında bilirkişiler arasında adil bir dosya dağılımı sağlanacaktır.

5- Adalet Eski Bakanı Bekir Bozdağ bir konuşmasında “ Bilirkişilikle ilgili dosyalarda müthiş bir tekel oluşturulduğunu görüyoruz. Bazı ellerde toplanıyor, ondan sonra bilirkişilik üzerinden servetler de ediniliyor” demişti. Neler diyeceksiniz?

Evet maalesef bilirkişilik ülkemizde amacı dışında adeta bir meslek haline ve kazanç kapısına dönüşmüş bir kurum. Bazıları için de rant kapısı olmuş durumda. Sayın Bakanımızın da ifade ettiği gibi yaptığımız incelemelerde bazı kişilerin yılda 2.000- 3.000 gibi rakamlarla ifade edilebilecek sayıda bilirkişi raporu düzenlediğini görüyoruz. Bu durumun bir yılın 365 gün olduğu düşünüldüğünde mantıklı bir açıklamasını yapmak mümkün değildir. Bu kadar sayıda bir bilirkişi elinden rapor alınması gerçekçi bir durum değildir.  İnşallah yeni dönemde bu yakınmaları en aza indirmek için gerekli tedbirleri alacağız. Kanun hükümleri doğrultusunda bilirkişilerin aylık bakacakları iş sayılarının belirlenmesi ve bilirkişinin aldığı görevlerde raporunu verilen sürede sunmaması halinde yeni bilirkişilik görevi alamaması gibi tedbirlerin hayata geçirilmesi ile birlikte bilirkişi dosyaların belli başlı kişiler elinde toplanmasının da önüne geçilecektir.

6- Bilirkişi raporları kimi zaman tartışmalara neden oluyor. Bazen bilirkişilerin hakim yerine geçtiği iddiaları dile getiriliyor. Bu iddia ve tartışmalara katılıyor musunuz?
Öncelikle bilirkişiliğin tanımından tekrar bahsetmek doğru olacaktır. Yukarıda da ifade ettiğim gibi bilirkişi bilim ve fennin gerektirdiği özel ve teknik bilgiye sahip olan kişidir. Herkesçe kabul edileceği üzere bilim tektir. A veya B bilirkişisine göre değişmemesi gerekir bilimsel gerçekliğin. Ancak ülkemizde maalesef hiç arzu etmesek de bilirkişiden bilirkişiye raporlar değişebiliyor. Bu da beraberinde pek tabiî ki tartışmaları getiriyor. Öte yandan hukukçu bilirkişilik diye adlandırabileceğimiz hukuki konularda bilirkişiye başvurulması da ülkemizde bilirkişilik müessesesinin işleyişini olumsuz yönde etkileyen bir uygulama. Herşeyden önce hakimin mesleki olarak bilmek zorunda olduğu hukuki bilgisiyle çözmesi gereken konularda başka bir hukukçuya başvurması Yasa hükümlerinin de açık ihlali olup kabul edilemez bir durumdur. Bu uygulama tabi ki beraberinde mahkeme yargısı yerine bilirkişi yargısı olduğu yönünde toplumda bir algı oluşturmaktadır. Yeni dönemde üzerinde çalıştığımız bir başka konu olan bilirkişilerin denetimine ve performansına ilişkin kriterlerin tamamlanarak uygulamaya konulması ile birlikte bu tartışmaların da asgari düzeye ineceğine inanıyoruz.
7- Bilirkişilik kazandırıyor mu?

Herşeyden önce şunu tekrar vurgulamak isterim ki bilirkişilik bir kazanç kapısı veya gelir getirici bir faaliyet ya da bir meslek değildir. Sırf para kazanmak amacıyla bilirkişilik yapılması bir kamu görevi niteliğindeki bilirkişiliğin temel ve etik ilkeleri ile bağdaşmamaktadır. Elbette bilirkişi raporunu hazırlarken bir emek ve zaman harcamaktadır. Bunun da parasal bir karşılığı olacağı muhakkaktır. Gelinen aşamada ise dosyaların belli kişiler elinde toplanması nedeniyle bilirkişilik tamamen bir kazanç getirici faaliyet olarak görülmeye başlamıştır. Olması gereken kamu görevi bilinciyle bu görevin ifa edilmesi ve kazanç sağlama amacının ikinci planda olmasıdır.

8- Bilirkişi olmak isteyenlere neler önerirsiniz?
Bilirkişilik Kanununun Daire Başkanlığımıza verdiği görevler kapsamında bilirkişilik temel ve alt uzmanlık alanları ile bu alanlara göre bilirkişilerin taşıması gereken nitelikler Bakanlığımızca belirlenerek kamuoyu ile paylaşılmıştır. Yeni dönemde bilirkişilikte uzmanlık alanlarına göre belirli niteliklerin taşınması gerekecektir. Ayrıca bilirkişilik bölge kurullarınca başvuranlar arasında liyakatli olanların belirlenerek listelere kabul edilmesi Yasayla düzenlenmiştir. Bu itibarla, bilirkişilik yapmak isteyenlerin aranan niteliklere sahip olmaları, gerçekten yasanın aradığı şekilde sadece uzman oluklarını belgeleyebilecekleri alanlarda bilirkişilik başvurusunda bulunmaları, bilirkişiliği bir ek iş veya kazanç kapısı olarak görmeden kamu görevi olduğu bilinciyle özel ve teknik bilgilerini yargının hizmetine sunmak arzusunda olmaları büyük önem arz etmektedir.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Beşiktaş 'ta operasyon var...

Evine giderken araba çarptı